“Gizli açık, geçmiş, gelecek, her şeyi en ince detaylarına varıncaya kadar, çok iyi bilen” manalarına gelen “el-Alîm” ism-i şerifi; olmuşu, olacağı yani gelecekte yaşanacak şeyleri, küçük-büyük her şeyi kuşatır. Bundan manevî âlem de maddî âlem de eksik kalmaz. Bu yönüyle ism-i şerifin anlamı, “eksiksiz bir şekilde, kesin olarak bilmek” şeklinde açıklanabilir.
Allah Teâlâ için bilinmeyen diye bir şey yoktur. Dolayısıyla gayb bilgisinin tamamına da sadece o muttalidir. Zaten yaratan bilmelidir. Bilmeden yaratabilmesi imkânsızdır.
O, kulların fiillerini de en iyi şekilde bilir. Hepsinin kaderini ezelde takdir etmiştir. Bunların hepsi, bir kitapta kaydedilmiştir.
“el-Âlîm” ism-i şerifinden kullara öğüt olarak yansıyan en önemli husus, dünya hayatında elde ettiğimiz her şeyin fani olduğu, makam ve mevki sahibi olmanın âhirette herhangi bir fayda sağlamayacağı hakikatinin farkına varmaktır.
Allah Teâlâ’nın ilmi, mülkü ve her şeyi sınırsız; ilmi de dâhil olmak üzere insanoğlunun sahip olduğu her şey ise geçici ve sınırlıdır.
“el-Alîm” ism-i şerifi Kur’ân-ı Kerîm’de 162 defa zikredilmiş olması yönüyle de önem taşır. “O, kullarının üstünde tam hâkimdir. O, hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır.” (Enâm Sûresi, 18) ayet-i kerimesi ve ism-i şerifin manalarına delâlet eden diğer ayet-i kerimelerdeki beyanların her biri, ism-i şerifin manalarını farklı açılardan izah edicidir.
Vuku bulan hâdiselerden bizim haberdar oluşumuz da Allah Teâlâ’nın bildirmesiyledir. Zira yeri gelir insan duyma mesafesinde bulunsa bile cereyan eden bazı şeyleri duyamaz ve haberdar olamaz. Allah Teâlâ dilerse, ona uzakta yani duyma mesafesinin dışında gerçekleşen bir hâdiseyi de duyurabilir. Görmek ve diğer iletişim yollarıyla haberdar olmak da bundan farklı değildir.
“Yâ Alîm” ism-i şerifini günde yüz defa olmak üzere zikretmeyi âdet hâline getirenlerin kalbi, bütün şüphe, vesvese ve evhamlarından arınır.
Bir mü’min manasına ve sırrına inanarak, yukarıda beyan etmiş olduğumuz inanç ve düşünce ölçülerine uyarak “Yâ Alîm” ism-i şerifini zikre devam ederse, tecellileri ve eserlerine nail olarak ilim ve irfan yönünden yükselir. Allah Teâlâ, ona maddî ve manevî ilim kapılarını açar.
Not: Yazı başındaki arkaplan görseli “Helen Abbas”a aittir. İsmi belirtilmeden kullanılması yasaktır.