“Duaları, istekleri kabul eden, kendine yalvarıp yakaranların dileklerini karşılıksız bırakmayan” manasına gelen “el-Mucîb” ism-i şerifi, Kur’ân-ı Kerîm’de bir âyet-i kerîmede geçer: “Semûd (toplumun)a da kardeşleri Sâlih’i (gönderdik)! O dedi ki: ‘Ey kavmim! (Sadece) Allâh’a ibadet edin! Sizin için O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur! O sizi yaratmaya topraktan başlamıştır ve size orada ömür vermiştir. Öyleyse Kendisinden bağışlanma talep edin, sonra da O’na tevbe edin! Gerçekten benim Rabbim Karîb’dir; Mücîb’dir.” (Hûd Sûresi, 11/61)
İnsan, sosyal bir varlık olarak yaratılmıştır. Dolayısıyla birçok işinde diğer insanlara başvurmak durumundadır. Bizler, “el-Mucîb” ism-i şerifinin manasından hissedar olabilmek için bize meşrû işlerinin halli için başvuran insanlara icabet ederek yardımcı olmalı ve işlerini görmeliyiz. Bize bilgi için başvuranları boş çevirmemeli, almak istedikleri bilgiler ve bilhassa ilim konusunda üzerimize düşen vazifeyi yapmaya gayret etmeliyiz.
Kullarla olan arz-talep münasebeti konusunda muhakkak ki birtakım ölçüler vardır. Sadece Allah Teâlâ’dan istenebilecek türden birtakım şeyleri kullardan istemek ya da beklemek, insanı inanç açısından sıkıntılı durumlara hatta şirke sevk edebilir. Bu ölçüleri iyi bilmek ve hayatımızı bu ölçülere göre kurmak, kul olarak öncelikli vazifelerimizdendir.
Duaların kabulü söz konusu olduğunda insanların: “Dualarım kabul olmuyor” şeklindeki serzenişine de temas etmeden geçmemek gerekir. Zira bu serzeniş, boş ve Allah Teâlâ tarafından son derece sevimsiz karşılanacak bir davranıştır. Her şeyden evvel, duanın birtakım kabul şartları vardır. Dolayısıyla insanlar dualarının kabul olmadığı yönünde bir düşünceye kapıldıklarında ilk olarak hatayı kendilerinde aramalıdırlar.
Allah Teâlâ’ya şüphelerden arınmış bir şekilde iltica etmek, helâl gıda konusunda hassasiyet göstermek, amel ve ibadetleri sadece Allah Teâlâ’nın rızası için yapmak ve Allah Teâlâ’nın haklarıyla birlikte kul haklarını da gözetmek, bunların hepsinin temeline de inanç ve teslimiyeti yerleştirmek, duaların temel kabul şartlarındandır.
El-Mucîb Faziletleri ve Zikrindeki Faydalar
“el-Mucîb” ism-i şerifi, manasından da anlaşılacağı üzere duaların kabul olmasına yönelik birtakım sırlarla doludur. Dualarında altmış defa “Yâ Mucîb” ism-i şerifini zikreden kimsenin yapacağı dualar kabul edilir. Sabah namazını kıldıktan sonra “Yâ Mucîb” ism-i şerifine 55 defa olmak üzere devam eden kimsenin duası boşa çıkmaz, semaya doğru açtığı elleri boş çevrilmez.
Not: Yazı başındaki arkaplan görseli “Helen Abbas”a aittir. İsmi belirtilmeden kullanılması yasaktır.
Bir Yorum Yazın