El-Kebîr İsminin Anlamı & Faziletleri

“Büyüklükte benzeri olmayan, pek büyük.” manalarına gelen “el-Kebîr” ism-i şerifi, Kur’ân-ı Kerîm’de beş âyet-i kerimede zikredilmiş, ekseriyetle de “el-Aliyy” ve “el-Müteâl” ism-i şerifleriyle birlikte anılmıştır.

Allah Teâlâ bu ismi şerifinin manasını şöyle vurgulamıştır: “İşte bu (üstün kudret ve ilim vasfı) şu sebepledir ki; gerçekten Allâh Hakk’ın ta Kendisidir, (müşriklerin) O’nun dışında tapmakta oldukları ise, şüphesiz ki o, bâtılın ta kendisidir. Bir de muhakkak ki Allâh, Aliyy de, (ortaktan pek münezzeh ve çok büyük olan) Kebîr de ancak O’dur.” (Hac Sûresi, 22/62)

Allah Teâlâ’nın “el-Kebîr” ism-i şerifini anlayabilmek için çevremize bakmak yeterlidir. Mahlûkat bize O’nun büyüklüğünü anlatır. Her nereye bakarsak bakalım, bize O’nun büyüklüğünü anlatan bir alâmet mutlaka buluruz.

Ezân-ı Muhammediye’de, farz namazlardan evvel getirdiğimiz kamette, namaza başlayıp devam ettiğimiz tekbirlerde ve sair zamanlardaki zikirlerimizde dilimizden şerefle dökülen “Allâh-u Ekber” ifadesi, bu hakikatin her daim zikridir.

İmâm-ı Gazâlî (Rahimehullâh), ism-i şerifi Allah Teâlâ’nın zatıyla ilgili olarak “Kibriya” yani zatın kemalâtı üzerinden izah etmiş ve bunun kullara olan yansımasının da güzel ahlâk olduğunu beyan etmiştir.

Bu ism-i şeriften kulların alacağı nasip, Allah Teâlâ’dan hakkıyla korkmaktır. Korkma duygusu iki türlüdür. Birincisinde insan, zorbalıktan ve kendisine zarar verecek türden şeylerden korkar. Diğer korku ise saygıyla birlikte ortaya çıkan korkudur ki bu, ulvî bir duygudur. Bu hislerle yoğrulan kişi, Allah Teâlâ’yı her hatırın ve her türlü gücün üzerinde tutar. Allah Teâlâ’yı âdeta görüyormuş gibi ibadet etmenin hatta yaşamanın ifadesi olan “ihsân” makamının getireceği hasletleri kazanabilmek de bu anlayış zemininde mümkün olabilir.

El-Kebîr Faziletleri ve Zikrindeki Faydalar

“Yâ Kebîr” ism-i şerifini günde yüz defa okumayı âdet edinenler, borçlu duruma düştüklerinde borçlarından, işsiz duruma düştüklerinde de işsizlik durumundan kurtulurlar. Bu ism-i şerif dargın eşlerin yiyeceği yemeğin üzerine okunduğunda barışmaları müyesser olur.

“Yâ Kebîr” ism-i şerifini iki yüz otuz iki defa okumayı virt edinen kimse, ilim ve marifetle dolar.

“Yâ Kebîr” ism-i şerifinin zikrine ihlaslı bir şekilde devam eden kimselerin ilmine bereket verileceği gibi, borçlarından kurtulmaları da müyesser kılınır.

Not: Yazı başındaki arkaplan görseli “Helen Abbas”a aittir. İsmi belirtilmeden kullanılması yasaktır.

Esmâü’l-Hüsnâ

Bir Yorum Bırak

Mobil Sürüme Geç