“el-Mu‘izz” ism-i şerifine karşılık bir anlamı bulunan “el-Müzil” ism-i şerifi, “Dilediğini zillete düşüren” manalarına gelir.

Allah Teâlâ şöyle buyurur: “(Ey Habîbim) de ki: Ey mülkün sahibi Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden de onu çeker alırsın; dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır Senin elindedir. Muhakkak ki, Sen her şeye kâdirsin.” (Âl-i İmrân Sûresi, 3/26)

Bu ayet-i kerime, her iki ism-i şerifin manasını da en açık şekilde beyan eder ve Allah Teâlâ’nın kudret ve ulûhiyetine vurgu yapar.

Kullar, insanın zelil olmasına sebebiyet verecek türden inanç ve amellerin neler olduğunu bilerek bunlardan sakınmaya gayret etmelidir. Zillet hâline sebep olan hasletlerin başında, günahlara ısrarla devam etmek, insanlara ve diğer canlılara zulmetmek gelir.

Bu konunun bir başka yönü daha vardır ki, o da insanların görünüşüne bakarak hüküm vermenin yanlışlığıdır. İnsanlardan öyleleri vardır ki, görünüşte sanki düşkün, miskin ve zelil bir kimse gibidirler. Oysaki onlar hakikatte, aziz bir kimse olabilirler. Bu konuyla ilgili olarak, menakıb kitaplarımızda sayısız örnek bulunmaktadır.

Zillet sebeplerinden biri de cahilliktir. Cahiller, ilimden ve hakikatten yoksunlukları sebebiyle zelil olmaya mahkûmdurlar. Dolayısıyla insan, cahillikten de uzak olmaya çalışmak zorundadır.

Asıl zelil olanlar hiç şüphesiz kâfirlerdir. Allah Teâlâ, onları alçaltılmış kimseler olarak vasfetmiştir.

El-Müzil Faziletleri ve Zikrindeki Faydalar

“Yâ Müzill” ism-i şerifini zikretmekte pek çok faydalar vardır. Kıskanç ve kötü simlerin şerrine maruz kalan bir kimse secdeye varıp yetmiş beş defa “Yâ Müzill” ism-i şerifini zikreder ve akabinde: “Yâ Rabbî! Korktuğum kimsenin şerrinden beni koru!” diye dua ederse korktuğundan emin olur.

Bir kimse; Salı, Çarşamba ve Perşembe günlerini oruçlu bir şekilde geçirdikten sonra perşembeyi cumaya bağlayan gece, her rekâtta Fâtiha-i Şerifeden sonra yüz kere “Yâ Müzill” ism-i şerifini zikrederek iki rekât namaz kılar ve düşmanlarının zelil olmasını dilerse, duasına icabet edilir.

Mealini nakletmiş olduğumuz Âl-i İmrân Sûresi’nin 26. Ayet-i kerimesini bir önceki ayet-i kerimeyle birlikte, namazlarımızdan sonra tesbihat esnasında “Ayete’l-Kürsî” okuduktan sonra okumanın büyük faziletleri vardır. Bunu âdet hâline getirenler kazanacaklardır inşâallâh.

Not: Yazı başındaki arkaplan görseli “Helen Abbas”a aittir. İsmi belirtilmeden kullanılması yasaktır.

Esmâü’l-Hüsnâ

Bir Yorum Yazın

Email adresiniz gizli kalacaktır. Zorunlu alanlar şu işaretle bildirilmiştir: *