“Yukarıdan aşağıya indiren, dereceleri alçaltan” manalarına gelen “el-Hâfid” ism-i şerifi, Kur’ân-ı Kerîm’de: “(Kıyâmet, dünyada yükseklik taslayan birtakım insanları) alçaltıcıdır, (haksız yere alçak tutulan bir takımlarını ise) yükselticidir!” (Vakıa Sûresi, 3) mealinde ve birkaç şekilde daha yer alır.
İnsan, bulunduğu yere, makama ve mevkie aldanmamalıdır. Kâh bir Sultan oluversin, kâh padişah, hiç fark etmez. Sultan olan, bir gecede tahtını tacını kaybedip zindanlara düşebileceği gibi, zindanda bulunan garip bir kimse de sultan tacı takabilir. Her şeyin yegâne sahibi Allah Teâlâ’dır. Dilediğini vezir eder; dilediğini ise rezil. Dolayısıyla eline yetki geçtiğinde bunu haksız bir şekilde ve kendi makamını sağlamlaştırma gayesiyle kötüye kullananların bu ısrarları fazla uzun sürmez. Hak, hukuk tanımayan kibirli zorbaların üzerinde, Allah Teâlâ’nın adaleti tecelli eder ve ellerinden bütün variyetleri, şanları ve şerefleri alınır.
İnsan hatayı evvelâ kendinde aramalıdır. Elindekileri kaybeden, hayatını dikkatle gözden geçirdiği takdirde uzunca bir süredir kötü sıfatlarla haşır neşir olmuş kimliğiyle yüzleşir.
Bir kimseyi Allah Teâlâ düşürdüğü vakit, herhangi bir kişinin kaldırabilmesi mümkün olmaz. Bu hüküm, karşı konulması mümkün olmayan bir hükümdür. Bununla beraber, af ve tevbe kapısı da son nefese kadar açıktır. Mevlâ Teâlâ dilediği takdirde affeder ve kişiye, kaybettiklerini iade edebileceği gibi hatta ondan çok daha fazlasını dahi bahşedebilir.
Bütün bunlara mukabil, bir kimse iyi işler yapar, iyi sıfatlarla sıfatlanır ve nefsinin farkında olup onu terbiye yolunu benimser, salih kimselerle beraber olur ve onların rehberliğini benimseyip izlerini takip ederse, büyük mükâfatlara nail olur ve derecesi de katbekat yükseltilir.
“Yâ Hâfid” zikrine dua ile beraber üç gün boyunca devam eden kişi, dördüncü güne geldiğinde bu zikri bir mecliste yetmiş kez okuduğu takdirde eğer hasımlarıyla mücadele hâlindeyse onlara galip gelir. Bu ism-i şerife devam edenler, savaş hâlindelerse muzaffer olurlar. Hayırlı bir dileğinin gerçekleşmesi niyetiyle “Yâ Hâfid” zikrine devam edenler, dileklerine kavuşurlar.
Manasına iman ederek ihlâs ile “Yâ Hâfid” ism-i şerifine devam edenler, tecellilerine nail olarak zalimlerin şerlerinden korunurlar ve duaları kabul edilen kullar arasına dâhil olurlar.
Not: Yazı başındaki arkaplan görseli “Helen Abbas”a aittir. İsmi belirtilmeden kullanılması yasaktır.