Ayetel Kürsi

AYET-EL KÜRSİ AYETİ

ayetel kürsi

AYET-EL KÜRSİ OKUNUŞU

Bismillahirrahmânirrahîm.
Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te’huzühu sinetün velâ nevm, lehu mâ fissemâvâti ve ma fil’ard. Men zellezî yeşfeu indehû illâ bi’iznih, ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bi’şey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azîm. (Bir şeyi gerçekten bilmek için, onu anlamak gerekir. Lütfen aşağıdan anlamını okuyunuz.)

AYETEL KÜRSİ ANLAMI (MEALİ)

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. O hayydır, kayyûmdur.
Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama.
Göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur.
O’nun izni olmadan katında kim şefaat edebilir?
O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (Hiçbir şey O’na gizli kalmaz.)
O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar,
O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler.
O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez.
O, yücedir, büyüktür.

AYETEL KÜRSİ DİNLE

KABE İMAMI NASSER AL QATAMİ – AYET-EL KURSİ DİNLE

 

 


 

SURELER

* ADİYAT SURESİ

 

* ALAK SURESİ

* ASR SURESİ

* BEYYİNE SURESİ

* DUHA SURESİ

* FATİHA SURESİ

* FELAK SURESİ

* FİL SURESİ

* HÜMEZE SURESİ

* İHLAS SURESİ

* İNŞİRAH SURESİ

* KADİR SURESİ

* KAFİRUN SURESİ

 

* KARİA SURESİ

* KEVSER SURESİ

* KUREYŞ SURESİ

* MAUN SURESİ

* NAS SURESİ

* NASR SURESİ

* TEBBET SURESİ

* TEKASÜR SURESİ

* TİN SURESİ

* ZİLZAL SURESİ

* ESMÂÜ’L HÜSNA

ÂYETEL KÜRSİ VİDEO

 

ÂYETÜ’L-KÜRSÎ

Âyetü’l-Kürsî, mushaf sırasına göre Kur’ân-ı Kerîm’in 2. Sûre-i Celîlesi olan el-Bakara Sûresi’nin 255. âyet-i kerîmesidir. Muhtelif vesilelerle çeşitli talep ve dileklere bağlı olarak okunması âdet edinilmiş olan âyet-i kerîmenin halk arasında bu derece bilinir ve okunur olması elbette tesadüf değildir.

ÂYETÜ’L-KÜRSÎ’NİN NÜZÛL SEBEBİ

Müşrikler, tevhid inancını bir kenara bırakarak putlara tapıyor ve onların kendilerine şefaatçi olacaklarına inanıyor, Allah Teâlâ’ya inandıklarını söylemekle birlikte, O’nun ulûhiyetine ait sıfatlarını inkâr ediyorlardı. Mekke devrinde tevhid inancını ispat eden pek çok âyet-i kerîme nâzil olmuşsa da Âyetü’l-Kürsî, Medine döneminin ilk yıllarında, Allah Teâlâ’ya inanç konusundaki doğru itikadı âdeta bir deklarasyon şeklinde beyan etmek ve Mekke’de inmiş olan tevhid âyetlerinin ortak mânâsını özetlemek üzere indirildi. (el-Mürşidî, vr:27/A)

Bir başka rivâyete göre bu yüce âyet-i kerîme, Peygamber Efendimiz’in (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) anlattığı bir kıssanın ardından indirilmiştir. Bu anlatım, kaynaklarımızda şöyle yer almaktadır:

Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh) şöyle rivâyet etmiştir: “Resûlüllah’ı (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) dinledim, minberi üzerinde Hazreti Musa’dan (Aleyhisselâm) haber veriyordu. İsrailoğulları Hazreti Musa’ya: ‘Ey Musa! Senin Rabbin uyuyor mu?’ diye sordular. Hazreti Musa da onlara: “Allah’tan (Celle Celâlühû) sakınınız’ deyip onları böyle sorulardan menetmeye çalıştı. Bunun üzerine Allah (Celle Celâlühû) bir meleği Musa’ya (Aleyhisselâm) gönderdi. Üç gün üç gece onun uyumamasını sağladı. Sonra ona iki şişe verdi. Her birisi bir elindeydi. Onları korumasını emretti. Zaman zaman Musa uyuyor, elleri birbirlerine vurulacak şekle yaklaşınca uyanıp onları birbirinden uzaklaştırıyordu. Sonunda şişeleri birbirine değdirecek tarzda uyudu ve şişeleri kırdı. Allah (Celle Celâlühû) Musa’ya (Aleyhisselâm): ‘Eğer ben uyusaydım elinden düşen iki camın helak oluşu gibi, gökler ve yerler böylece düşer, helak olurlardı’ diye vahyetti.” Âyetü’l-Kürsî işte bu kıssanın anlatılışının ardından indirilmiştir. (Âlûsî, 2/8-9; Ali Arslan, 2/227-239)

ÂYET-İ KERÎMENİN İSİMLENDİRİLMESİNE DAİR

Kaynaklarımızda Âyetü’l-Kürsî’nin kırk kadar ismi olduğundan bahsedilmektedir; fakat kendisinde bulunan “Kürsi” lafzından yola çıkılarak daha çok bu şekilde anılagelmiş ve halk arasında da bu isim yaygınlık kazanmıştır. Âyet-i kerimenin yaklaşık 90 kadar ismi bulunduğu belirtilmektedir. Bu isimlendirmelerin her biri de âyet-i kerimenin muhtevasında bulunan farklı unsurları esas almaktan kaynaklanmıştır. “Âyetü’l-Kürsî, Sûretü’l-Kürsî, A‘zamu’l-Âyât, Âyetü’t-Tevhid, Âyetü Sıfatillah ve Na’tillah, el-Âyetü’l-Hâfiza, el-Âyetü’l-Velâye…” gibi isimler, bu yüce âyetin isimlerinden bazılarıdır. (Ali Muslu, s.47-49; Nazilli Muhammed Hakkı, s.126-139)

ÂYET EL-KÜRSÎ’NİN KONULARI

On cümleden oluşan bu âyet-i kerîme, Kur’ân-ı Kerîm’in öne çıkan özelliklerinden olan tevhid (Allah Teâlâ’nın birliğini ispat), ahkâm (hükümler, emir ve nehiyler) ve kısas (kıssalar hakkındaki) ilimlerini birbiriyle iç içe zikretmesidir. Âyetü’l-Kürsî’de, Kur’ân-ı Kerîm’in bu özelliğini âdeta mushafın özeti niteliğinde görebilmek mümkündür.

Buna göre bu büyük âyet-i kerîme; Allah’ın birliği, onun hakikî diri (Hayy) oluşu, zâtı ile kaim (Kayyum) oluşu, Allah Teâlâ’nın yaratılmışların sıfatlarından ve onlara benzemekten tamamen uzak oluşu, yaratılmış olanların tamamının onun tasarrufunda bulunduğu, O’nun müsaadesi olmaksızın hiç kimsenin şefaat edemeyeceği, O’nun bilgisinin istisnasız her şeyi kuşattığı gerçeği, kudretinin arz ve semâlarda ne var ise hepsini kapsaması, zatının büyüklük ve yüceliği gibi konuları kapsamaktadır. Bu konular aynı zamanda “Tevhid” yani Allah Teâlâ’ya iman konularının temelini oluşturmaktadır.

Âyetü’l-Kürsî’yi her şeyden önce değerli kılan asıl unsur, kısaca özetlemeye çalıştığımız, sahip olduğu işbu içeriğidir. Bu içeriğe bakıldığında: “Allah Teâlâ yalnızca Âyetü’l-Kürsî’yi indirmiş olsaydı bile tek başına o, bütün insanlığın kurtuluşu için yeterdi” dahi denilebilir. Bu özelliklerine bağlı olarak Âyetü’l-Kürsî’nin Kur’ân-ı Kerîm’in en büyük âyeti olduğu Peygamber Efendimiz tarafından açıkça beyan edilmiştir. Bu konuyla ilgili hadis-i şerifler, ileride, âyet-i kerîmenin fazîletlerine yer vereceğimiz başlık altında sunulacaktır.

Allah Teâlâ’nın, Esmâü’l-Hüsnâ olarak bilinen 99 ismi ve bu isimler dışında kalan pek çok ismi ile sıfatı vardır. Bunların hepsinin arasında “Lafzâtullâh” olarak isimlendirilmiş olan “Allah” şeklindeki isimlendirmenin ayrı bir yeri ve önemi vardır. Âyetü’l-Kürsî, bu isimle başlaması ve bu ismin en temel özelliklerini beyan etmesi açısından da büyük bir değer kazanmıştır. En büyük isim olduğu belirtilen “İsm-i Âzâm”ın ne olduğu konusunda farklı rivayet ve görüşler varsa da bunun kesin olarak bilinmediğini ve birtakım hikmetler sebebiyle gizlenmiş olduğu gerçeği hatırlatılmalıdır. Bu büyük âyet-i kerîmede Allah Te‘âlâ’nın ismi (zamirlerle) gizli (bir şekilde) ve açık olmak üzere on yedi kez geçer.

Allah Teâlâ’nın birçok konuya birbiri ardına dikkat çekmesi, muhatapların gönlünün tekrar tekrar uyanması, her bir konuda yeniden açılması içindir. Âyetü’l-Kürsî’yi okumayı âdet edinmiş olanlar da bu duygu yoğunluğunu her okuduklarında tecrübe ederler.

ARŞ VE KÜRSİ

Arş ve kürsi, maddî âlemde yaşayan biz insanların kesin olarak anlayamayacağı türden şeyler, lâtif (yani madde âleminin ötesinde manevî) cisimlerdir. Kürsi, arşın önünde bulunan yüce bir makamdır. Yedi kat gök olarak tabir edilen ve altında yaratılmışların bulunduğu her şeyi kapsayan; arştır. Allah Teâlâ’nın kudret ve yüceliğinin bu manevî cisimlerle beraber tasvir edilmesi bizi, O’nu yaratılmışlara benzeyen bir varlık şeklinde düşünmeye asla sevk etmemelidir. Bütün bu anlatımlar onun yüceliğini beyan etmek için ortaya konulmuş anlatımlardır.

ÂYETTÜ’L-KÜRSÎ’NİN KENDİSİNDEN ÖNCEKİ ÂYETLERLE ALÂKASI

Allah Teâlâ bu âyet-i kerimeden önce birçok hikmetleri içeren hükümleri, ikaz ve nasihat odaklı kıssaları zikrettikten sonra âyetü’l-kürsî ile en önemli konu olan “Tevhid”i beyan etmiştir. Kur’ân’a iyi bir niyet ve güzel düşüncelerle yaklaşan okuyucu önceki âyetlerle gönlünü Kur’ân’a açtıktan sonra âyetü’l-kürsî vesilesiyle yaratılışına uygun olan yegâne inanç; tevhid inancıyla beraber kurtuluşun müjdesini en derin duygularıyla fark edecektir.

ÂYETTÜ’L-KÜRSÎ İNDİĞİNDE NELER YAŞANDI?

Kur’ân-ı Kerîm, Peygamber Efendimiz’e 23 yılda parça parça indirilmiş, her inen âyet-i kerîme Peygamber Efendimiz tarafından vahiy kâtiplerine yazdırılmıştır. Tefsir kitaplarımızda kaydedildiğine göre bu âyet-i kerîme indiğinde Peygamber Efendimiz, vahiy kâtiplerinin başında gelen Zeyd bin Sâbit’i çağırarak bu âyet-i kerimeyi yazdırmıştır.

Hazreti Ali’nin oğlu Muhammed bin Hanefiyye’den aktarıldığına göre bu âyet-i kerîme indiğinde yeryüzünde birtakım olağanüstü hâller yaşanmış, dünyada bulunan putlar yere düşmüş, krallar da dengelerini kaybederek taçlarını düşürmüşlerdir. (Mahmud Ustaosmanoğlu, 1993, s.36)

ÂYETTÜ’L-KÜRSÎ’NİN OKUNUŞU

اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ

ÂYETTÜ’L-KÜRSÎ’NİN TEFSİRLİ MEALİ

Allâh ki; Kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur! (Başı sonu olmayan, Zât’ına ait bir hayatla) Hayy’dır; (yaratıklarını yönetme ve koruyup kollama işini dâima üstlenmiş bulunan bir) Kayyûm’dur. Ne (uyku öncesindeki) bir gevşeme, ne de bir uyku Kendisini tutmaz. Göklerde olanlar ve yerde bulunanlar (, mülkiyet ve hâkimiyet bakımından) sadece O’na aittir. Kimdir şu kimse ki, O’nun izni olmadan nezdinde şefaat edebilecektir? O, (yaratıklarının) önlerinde olanları da, arkalarında bulunanları da (; onların geçmiş-gelecek, dünya-âhiret, görülen ve görülmeyen her şeylerini) bilmektedir. (Öğretmeyi) dilediği şeyler hariç, onlar O’nun ilmi(nin tealluk ettiği sonsuz bilgileri)nden hiçbir şeyi kavrayamazlar. (Arş’ının önündeki tahtı olan) Kürsü’sü (ise) gökleri ve yeri kaplamıştır. O ikisini(n yedi kat tabakalarını) korumak Kendisine hiç de ağır gelmez. (Eş ve benzerden, tüm noksanlık emâreleri ve sonradan olma belirtilerinden son derece yüce olan) Aliyy de; (Zât’ına nispetle, her şeyin değersiz kalacağı bir büyüklük sahibi olan) Azîm de ancak O’dur!

Tecvid ve Mahreç Açısından Âyetü’l-Kürsî’nin Okunuşu ve Sıkça Yapılan Hatalar

ÂYETÜ’L-KÜRSÎ’NİN OKUYANINI MUHAFAZA ETMESİ VE OKUYUŞLARIN KABULÜ KONUSU

Âyetü’l-Kürsî, cinlere karşı kendisinden yardım alınacak duâların en büyüğüdür. Sayılamayacak kadar çok kişiler, Âyetü’l-Kürsî’nin, insandan şeytanları kovmakta çok tesirli olduğunu söylemişler, ayrıca saralı kişiye şeytanın kendisine yardım ettiği sâhir (büyücü), kâhin (falcı), nefis ve şehvet ehli, zulüm ve gazap erbabı üzerine sadakatle okunduğunda onların şeytanlarını etkisi hâle getirmekte büyük gücü olduğunu denemişlerdir. Ancak burada sadakatle okuma şartı koşulmuştur.

Zira işin esası odur. Her işinde sadık olan kişinin yüzü ak olacak, kâzip (yalancı)ların yüzü ise kızaracaktır. Görmez misiniz ki, fecr-i sâdıktan sonra her tarafı aydınlatan güneş gelmekte, fecr-i kâzipten sonra ise yine karanlık çökmektedir. İnsanın, hâl yoluyla (ihlâsla) yaptığı her şeyde tesir görülür ama sadece kâl yoluyla (dille) yaptığından bir şey hâsıl olmaz.

Bundan dolayı insanların ekserisi İsm-i Âzam’ı okusalar da mahrumdurlar. Ey Allahım! Nefsimize takvasını (senden sakınma duygusunu) ver ve onu temizle çünkü sen onu temizleyenlerin en hayırlısısın. Âmîn. (Mahmud Ustaosmanoğlu, 1993, s.54)

Âyetü’l-Kürsî, birtakım terkipler ve salevâtlar başta olmak üzere, gerek hadîs-i şerîflerde yer alan gerekse de velîlerin ifşaat ve işaretleri arasında yer alan bazı okuyuşların karşılığında hâsıl olacak neticeye ulaşılamama durumu kimi insanların zihninde soru işaretleri oluşturmakta, bu tür müjde ve mükâfatlara yönelik inançlarını sarstığı gözlemlenmektedir. Oysaki böyle bir durumda kişi eksikliği, devam ettiği terkipte değil; kendisinde aramalıdır. Zira mevzu bahis ettiğimiz bu okuyuşların hepsi aynı zamanda dua kabilindendir. Dolayısıyla duanın kabul şartlarını taşımayan kimselerin devam ettikleri bu terkiplerden netice alamamaları, o şartları haiz bulunmamaları sebebiyledir. Hülâsa terkipten netice alamayan kişi evvelâ kendisini hesaba çekmeli ve eksikliklerini tespit ederek gidermeye çalışmalı, zaaf noktalarını tahkime uğraşmalıdır.

ÂYETÜ’L-KÜRSÎ HAKKINDA YAZILMIŞ MÜSTAKİL ESERLER

Kur’ân tefsirlerinin çeşitli açılardan muhtelif türleri vardır. Rivâyet, dirâyet, işârî tefsir, konulu tefsir ve kavram tefsirleri şeklinde sıralayabileceğimiz tefsir türlerinin yanında bir de belli sûre ya da sûrelerin, bazı âyet ya da âyet-i kerîmeleri açıklamak maksadıyla kaleme alınmış hususî tefsirler de vardır. Âyet tefsirleri arasında edebiyat ve literatür açısından Âyetü’l-Kürsî tefsirlerinin müstesna bir yeri vardır.

Müstakil olarak Âyetü’l-Kürsî’yi tefsir etmek üzere kaleme alınmış başlıca tefsirlerin müellifleri şunlardır: Cemâleddin Muhammed ibni Ömer ibni Mübârek Bahrak el-Himyarî el-Hadramî eş-Şâfiî, İbrahim ibni Ömer ibni Hasan er-Ribat ibni Ali ibni Ebî Bekr el-Bekaî Burhaneddin eş-Şafiî, Muhammed ibni İbrahim Sadreddin el-Allâme et-Tânî eş-Şirâzî, Ebû Bekr Muhammed Mes‘ûd el-Kārî el-Hanefî, Muhyiddin Muhammed ibni Bedrüddîn Mahmud el-Muğlâvî, Muhammed ibni Hüseyin el-Ankaravî ve Ebû İshakzâde Mehmed Esad ibni İsmail Efendi el-İstanbûlî. (Ali Muslu, s.16-17)

ÂYETEL KÜRSÎ NERELERDE OKUNUR?

Ayetel kürsi namaz içinde sure şeklinde okunduğu gibi, namazda tesbihden önce de okunur. Aynı zamanda bu ayeti namaz dışında dua olarak ihlas suresi, nas suresi ve felak sureleri ile birlikte okumanında iyi olduğu söylenmektedir.

Ayetel kürsi sitemizi ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederiz.

* Siteyle ilgili görüşlerinizi yorum yazarak bize iletebilirsiniz. Tüm yorumlar kontrol edilmektedir.

* Facebook, Google+ ve Twitter hesaplarımızı beğenerek bizi takip edebilirsiniz.

Allah’ın selamı hepinizin üzerine olsun.

1.694 adet yorum var.

  1. Meltem dedi ki:

    İçimde sürekli bir sıkıntı var bazen sanki o anı hiç yaşamamış gibi hissediyorum.
    Sizce neden

  2. uğur dedi ki:

    merhaba arkadaşlar ,benim anlamadığım Türkiyede hoca mı yoktu da kabe imamından dinleniyor hadi onuda geçtin .arapça başka yazıyor imam başka okuyor bu nasıl iş.bu işlerde imamın taktiri var mı? millete neyse doğrusu onu yazıp okusaya. sesi güzel olabilir ama yapılan iş yanlış.

  3. bektas dedi ki:

    Sa arkadaslar benim evde para kayboluyor ne yapmam laZim

    • DENİZ dedi ki:

      Abdullah b. Hz. Ömer kayıp eşyayı bulmak için şu tavsiyelerde bulunmuştur. Kim bir eşyasını çaldırır veya kaybederse Allah rızası için iki rekât namaz kıldıktan sonra şöyle dua etsin

      “Allâhümme rabbe’d-dâlleti ve hâdiye’d-dâlleti, rudde aleyye dâlletî bi kudretike ve sultânike. Fe in-nehâ min fadlike ve atâike.”

      ANLAMI: “Ey kaybolanların Rabbi ve kaybolanları ve yolunu kaybedenleri doğru yola kılavuzlayan Allah’ım! Kudretin ve saltanatın hakkı için kaybettiğim şeyi bana iade eyle. Çünkü bu senin fazl ve keremindendir.” (Bostanu’l-Arifin; Bilal Eren, Açıklamalı Dua Hazinesi, s. 304)

  4. Mahmut dedi ki:

    Allah razı olsun çok işimize yaradı

  5. sabiha dedi ki:

    s.a benim içimde sürekli vesvese var 1 aydır nasıl yaşadığımı bilemiyorum çok korkuyorum sürekli saçma şeyler aklıma geliyo sürekli ölüm korkusu var sürekli dua ediyorum lutfen yardımcı olun bu vesveden kurtulmak istiyorum

    • Faruk dedi ki:

      Kardeşim sana az da olsa yardımım olması için konuşuyorum.Ölümdem korkma Mevlana hazretleri ölümü düğün,sevgiliye kavuşma olarak görmüştür.Ölüm bir son değil başlangıçtır. Dünyada ektiklerimizi biçme zamanıdır eğer günahlarından korkuyorsan bilmeliyiz ki tevbe kapısı herzaman açıktır.Aslında sende ölmekten değilde benim gibi hesap verememekten korkuyorsan eğer şunu iyi bil ki Allah sonsuz merhamet sahibidir,ne günahımız olursa olsun umudunuzu kaybetmemeliyiz.Ölüm insanın her an peşindedir Nasıl öleceğimize karar veremeyiz fakat Nasıl yaşayacağımıza karar verebiliriz.Kısa ömrümüzde ne acı çekersek çekelim ne şekilde ölüyorsak ölelim sonunda en sevgiliye kavuşmak var.Sağlıcakla…

    • İkra dedi ki:

      Kardeşim vesvese ölüm korkusu için yasin suresinin son iki ayetini oku kağıda ayetel kursi yaz yastığının altına koy odada kuran bulundurma kıbleye ayaklarını uzatma nas felak oku sağına yat bir hafta sürmeden geçer inşAllah Allah yardımcın olsun

    • Abdussamet dedi ki:

      a.s. bak kardeşim vesevese insanı mükemmeliyetçi yapar.mesela namaz kılarsın acaba ruküde tam eğilmedim mi,her şeye besmeleyle başlamak gerekiyormuş televizyon izlemeden önce çekmem lazım(bide tam güzel diyemedim diye 10 kere besmele çekersin),abdest alırken ayağımın şurasına su değmemiş olabilir en iyisi tekrar yıkıyım,gusülden sonra tüh kulağımın şurasına su değmedi galiba(bi kere insan iğne ucu kadar yer kalıp kalmadığını bilemez)…Bu tür şeyleri kafaya takmamak ve için rahat etmesede vesveseye uymamak gerekir,böyle yaparsan inşallah iyileşeceksin,Allah(celle celalühü) yardım etsin.

    • dilos dedi ki:

      Bendede oluyordu vesvese ama bnde okb var takinti rahatszligi terapi görüyorum ve genelde sacma sapan düsünceler beynimden engeleyemedigm gereksiz düsünceler hayata birseyler istedgim gibi gitmedigi icin bu rahatsizlign isareti anlamina gelio takinti piskoterapiste görünmende fayda var diye düsünüyorum cidiye alinmasi gerekir böle seyler yoksa ilerliyo ve iicinden cikilmaz bi hale gelebilio

    • melo dedi ki:

      bir gün boyunca acılı yemek ye geçer

    • efe dedi ki:

      Kur an oku ve hergun ayetel kürsi ile fatiha oku gecer

    • Metin dedi ki:

      Hiz’mül masum duasını okumanızı ve muskasını üzerinizde taşımanızı tavsiye ederim Allah şifa versin

    • Ömer dedi ki:

      Sa. Oncelikle bende de vesvese cok vardi. Gecmrsi baya zaman aldi. Bayabdua ettim. Ilac da kullandim. Ama farkettim ki mesele inanc eksikliginde. Allah a tam olarak inanmayip guvenmedigimiz icin sıkıntı oluyor. Hani vesvese yapma demek tabiki ise yaramaz ama bunun cozumu de insanin kendisiymis. Benim kendmce çözümüm zihnim cok daginikti yani herseyi dusunup sorguluyordum bi sureligine kendi dertlerin disinda kimseyi umursama kendine dua et ve baskalarindan da dua iste. Biseyler hafifledikten sonra eskisi gibi yasamaya devam edebilirsin. Bi nevi vites düşürmek gibi düşün.

    • chef zicco dedi ki:

      s.a en dogrusunu ALLAH cc bilir.
      en guzel ilac sabah namazindan sonra okunacak KURAN dir .
      cin suresi felak nas ve butun kuran

    • Abdussamet dedi ki:

      https://m.youtube.com/watch?v=4fO_4tPm7dw Vesvese hastaları bunu izlesin(risalenurdan)

  6. Kader dedi ki:

    Çok teşekkürler Allah razı olsun.

  7. naki dedi ki:

    Sureleri dinlerken sürekli esnedim ve gözlerimden yaş geldi.

  8. EfeKutay dedi ki:

    İnanılmaz bir şey allahım yorumları okudum ve duygulandım 😢

  9. suat dedi ki:

    Selamun aleyküm

    ayetel-kursi okuyan kisiyle OKUNUS BÖLÜMÜNDEKI YAZI yi karsilasdirdiginizda yanlislik oldugunu admine bildirmek istiyorum. Lütfen yanlisligi düzeltiniz..

    özellikle
    (kürsiyyühüssemâvâti vel ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azîm.) olan bölümü okunulanla karsiladirdiginizda yanlislik oldugunu anlayacaksiniz.
    Allah c.c yardimciniz olsun.

  10. Gulsah dedi ki:

    Bende cok kotuyum ibadet yapamiyorum cok istedigim halde ve basimda cok kotu belalar var bir turlu kurtulamiyrm ne olur dua edin banada allah rizasi icin

    • Allah yardımcınız olsun sürekli sadaka verin. dedi ki:

      Rabbim yardımcınız olsun Gülşah hanım sadaka verin sık sık belayı başınızdan uzaklaştırır

    • Cemil dedi ki:

      Her sey sabah namaziyla baslar egerki sabah namazini kilarak baslar ve yaradana siginirsaniz goruceksinizki rahmet hep uzerinizde olacak

    • DENİZ dedi ki:

      başında bela olması senin için daha hayırlı demekki

  11. seyit dedi ki:

    BİR KARDEŞİM RÜYASINDA BİRİNİN KENDİSİNE BÜYÜĞÜ YAPILDIĞINI GÖRÜYOR SUREKLİ.. BİR HOCAYA SORDUK EVET YAPILMIŞ DEDİ MEZARA ATILMIŞ DEDİ BÜYÜLÜ OLAN İNSANDA Kİ BELİRTİLERİDE VAR
    YARDIM EDİN GARDAŞLAR DUA EDİN NE YAPMAM GEREK CEVAP VERİN

    • Alican akdeniz dedi ki:

      Gizli ilimler kitabına bakın

    • kamil dedi ki:

      Sayın seyit kardeşim Allah Teala Hazretleri şifa versin. Siz aslında ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. zaten araştırmış ve bir sonuca varmışsınız.yapmanız gerekenleri ısrarla yapmaya devam edip Allah Tealaya da dua da bulunursanız şifaya kavuşabilirsiniz.
      Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.(Bakara suresi 153. ayet)
      Size tavsiyem internet ortamında sizin sorduğunuz soruya çok cevap var gerekli ise oralardan faydalanabilirsiniz. Felak ve nas surelerine devam ediniz.

    • ayse aydın dedi ki:

      Nasın anlamına bakarsanız űfűrűkcűlerden ve bűyűcűlerden bahseder bunu okudugűzda hicbir bűyűnűn sizi etkilemeyecegini göreceksiniz

  12. Elşen dedi ki:

    Ayetel kursi okudukça kendimi çok rahat hissediyorum 🙂

    • Biruni dedi ki:

      Bende :). Şükür olsun Allahma …bende çok kotu rAhatszlk keçriyom uykularm kaçiyo ve intrnet uzernde yardm aryodum vallahi iyi geldi dualarmz kabul olaun inşAllah

  13. Murad123 dedi ki:

    Harika

  14. kamil dedi ki:

    Sayın Abdurrahman Bey
    Aleykümselâm Allah Teâlâ Hazretleri kılmış olduğunuz namazları ve ibadetlerinizi kabul etsin. Allah Teala Hazretleri zikir de daim etsin. Vakit buldukça da Allah rızası için bir şeyler yapmak çok güzel devam etmenizi tavsiye ederim.
    Bir sevgiliniz olduğunu ve bunun da günah olduğunu yazmışsın. Cevaben;
    ZİNA İLAHİ YASAKTIR
    Zina; evlilik bağlantısı olmaksızın cinsî münasebette bu¬lunmaktır.

    Zinanın İslâm Dini’ndeki yasaklık derecesini pey¬gamberimiz şöyle açıklamıştır.
    “Allah’ın zatına ve kanunlarına ortak koşmak gü¬nahından sonra, Allah katında zinadan; kişinin hayat maddesini nikâhlısı olmayan bir kadına bırakmasından daha büyük bir günah yoktur.”
    “(Zira) kişi gerçek mümin olduğu halde zina yapa¬maz…”
    “(Çünkü) zina yaptığı zaman kişiden (zina fi’li sı¬rasında)imanı çıkar da başı üzerinde gölge gibi olur…”
    Diğer bütün İslâmî haramlarda olduğu gibi zinada da ferdi ve cemiyeti kuşatan imani, ahlâkî ve maddî za¬rarlar vardır.
    Zina; vücut organlarını teşhir, şehvetle bakışma ve buluşma gibi haramlarla başlayan ve çok defa yalan, içki ve ırza tecavüz gibi haramlarla bağlantılı olarak sonuç¬lanan îmanı eritici bir haram fiildir.
    Zina; toplumun ana kurumları olan aile müessese¬lerinin kutsiyetini zedeleyen, kurulmasını engelleyen, mutluluğunu sarsan ve sonuç olarak da neslin bekasını tehdit eden bir haramdır.
    Zina; cemiyette kadın ticaretini başlatan geliştiren ve topluma giderek artan oranda fahişeler salan bir haramdır.
    Zina; yaygınlaşması sanatı, edebiyatı, ilmî, siyase¬ti, yönetimi ve askerî stratejiyi olumsuz yönde etkileyen bir haramdır.
    Zina; sebep olduğu ana-baba ve akraba şefkatinden yoksun, hırçın nesebi gayr-ı sahih çocuklarla toplumun problemlerini artıran bir haramdır.
    Zina; bir erkek ve bir kadın tarafından yapılmış ol¬sa da onların bağlı bulunduğu aileleri için bir namus lekesi olduğundan ihtilâflara, kavgalara ve hatta ci¬nayetlere sebep olan bir haramdır.
    Zina; bel soğukluğu ve frengi gibi hastalıkların kaynağı olan bir haramdır.
    Zina; düzensiz harcamalara, iş gücü israfına ve isa¬betsiz teşebbüslere ve çok yönlü nefsanîliğe yönelterek fakirlik doğuran bir haramdır.
    Özetlersek deriz ki zina, faizle birlikte toplumun yı¬kım sebebi olan bir haramdır.
    Bu gerçeği peygamberimiz şöyle açıklıyor:«Bir cemiyette zina ve faiz işlemleri açıkça yapılır olduğu zaman o cemiyet halkının bizzat kendileri Al¬lah’ın azabını üzerlerine çekmiş olurlar.» (Ramuzul Ehadis(Iza Zeherez-Zina…), C. Sağîr, 1/51.)
    Ferdî, ailevî ve sosyal hayatı çökerten yıkıcı ve eri¬tici bir fiil olduğu içindir ki İslâm Dini zinayı geçiştiri¬ci öğütlerle yasaklamamıştır. Dünyada çekilecek, Ahret-te görülecek cezalar koymuştur.
    İslâm Toplumu’nda itiraf veya hamilelik ya da dört şahidin şahitliği ile sabit olacak zina fiilinin erkek ve kadın zinacıların her biri için uygulanacak Kur-an la belirlenen cezası Müslümanlardan bir topluluk önünde yüz sopa vurulmasıdır.
    Pek tabiidir ki bu ceza Kur’ân ve Sünnet yasaları¬na göre yönetilen, İslâm inancı ve kültürünü yayan, zi¬naya götürücü yolları açtırmayan, açık olanları kapa¬tan, devlet bütçesinden evlenemeyen bekârlar için fon ayıran ve şartları çerçevesi içinde birden fazla evliliğe ruhsat çıkaran İslâm cemiyetinin zinâkârları içindir.,
    Zina fiilinin Âhiret cezası ise çok daha elem veri¬cidir.
    Peygamberimiz, Hadis-i şeriflerinde; ölümden hemen sonra başlayacak Kabir Hayatı ile birlikte zinacıların zinalarının cezasını görmeye başlayacaklarını şöyle açıklamıştır.
    « Göklere çıkarıldığım gece Cebrail ve Mikail beni Mukaddes Arza çıkardılar ve bana yürü dediler. Yürüdük. Ateş fırınları gibi ağzı dar, altı geniş bir ağza geldik. İçinde çırılçıplak kadın¬lar ve erkekler vardı. Dipten ateşlenen bu fırında alevler alttan gelerek içindekileri yaklaşıp sardıkça onlar dışa¬rıya fırlayacak gibi yükseliyorlar, alevler çekildikçe de dibe yuvarlanıyorlardı. Sordum:
    Bunlar kimlerdir? Cebrail ve Mikail bana şu açıklamayı yaptılar: – Bunlar zina eden erkekler ve kadınlardır. (Kıya¬met Günü’ne kadar kabirlerinde bu şekilde azablanacaklardır.) (Et-Tac, 4/310.)
    Peygamberimiz zina yapanların kabir azabını açık¬larken zina yasağını koyan Rabbimiz de Kur’ân’ın da şöyle buyurmaktadır: “Kim yaratıcı gücü olduğu inancıyla Allah’tan başkasını da ilâh edinerek ona yalvarır, haksız yere ca¬na kıyar ve de zina ederse günahlarının cezasını bu-lur. Kıyamet Günü onun için azab kat kat artırılır ve o azabın içinde hor ve aşağılanmış olarak kalır.”
    Ferdî ve içtimaî zararlarını dünya ve âhiret cezala¬rını hülâsa olarak açıklamaya çalıştığımız zinâ’nın üc¬ret alarak icra-i san’at eden fahişelerle veya tatmin olmak için arzusuyla zina eden dul dişilerle yapılmış olması onu zina olmaktan çıkarmaz. Zina zinadır.
    İslâmî ölçülere göre zina, zina olmak bakımından değil de ancak doğuracağı sorumluluk bakımından de¬recelere ayrılır.
    a – Kendileriyle ebediyen evlenilemeyecek olan, mahremlerle yapılan zina, sorumluluğu pek hazin ve çok kötü olan zinadır.
    Peygamberimiz İslâm toplumunun kaza ve icra or¬ganları yetkililerini görevlendiren hadislerinde şöyle bu¬yurmuştur.
    «(Kız kardeş, hala; teyze gibi) mahremleri ile zina edeni öldürünüz.»
    b – Peygamberimiz mahremlerle yapılan zinaya nazaran ikinci derecede sorumluluk doğuran zina türü¬nü de şöyle açıklamıştır.
    “Kişinin komşusunun (ortağının) karısıyla zina et’ mesi, on kadınla zina etmesinden daha ağır bir günahtır.”
    c- “Üç sınıf insan vardır ki Allah Kıyamet Günü’nde onları zatına muhatap tutup konuşmaz. Onlara rahmet nazarıyla bakmaz. Onları günahlarından arındırmaz. Onlar için elem verici bir azab da vardır. Bunlar kibirli fakirler, sık sık yalan söyleyen idare¬ciler ve evli, yaşlı zinâcılardır.» (Mişkâtül-Mesabîh,Hadis No: 5109. )
    Burada önemle belirtmek isteriz ki İslâm Dini yal¬nız zinayı yasaklamamıştır. Zinaya götürücü bütün fiil¬leri de haram kılmıştır.
    Dinimiz zinaya yaklaşılmasını yasaklarken yaklaşıl¬masını engellemek için de;
    I-Kadınların yabancı erkeklere karşı yüzleri ve elleri dışındaki bütün vücut organlarını örtmelerini em¬retmiştir.
    II-Birbirleriyle evlenebilecek olan kadınlarla er¬keklerin bir arada yalnız kalmalarını ve kadınların tah¬rik edici bir eda ile erkekler arasında yürümelerini, ay¬rıca erkekler ve kadınların birbirlerine şehvetle bakma¬larını, tokalaşmalarını ve vücut temaslarını da yasak¬lamıştır.
    III-Dinimiz Şehevî duyguları geliştirici ve azgınlaştırıcı müzik, film, resim, roman ve hikâye gibi sa¬nat ve edebiyat türlerini bar, pavyon, gazino ve benzer¬leri gibi yerlerin kurulması ve işletilmesini de haram kılmıştır.
    Yüce dinimizin ve olgun aklın ret ettiği zina ger¬çekten bir çirkeftir. Zinâcıların her biri de aşağılık kişidir. Bunun içindir ki Hz. Allah Nur Suresi’nde iffetli kadın ve erkeklerin tövbesiz zinâci erkek ve kadınlarla evlenmelerini haram kılmıştır. Çünkü onlar Kur’ân ifadesiyle «pistirler» ve kendileri gibi pislere uygundur¬lar. (Nur, 3, 26.)
    Haramlarda aşağılık ve azab vardır. Bütün haram¬lardan ve Kıyamet Alâmetleri’nden olan zinadan sakı¬nalım. Zira zinadan sakınmada Âhiret saadeti vardır.
    Peygamberimiz şöyle buyurur:«Kim bana iki çenesi arasındaki dilini ve iki ayağı arasındaki tenasül uzvunu haramlardan koruyacağına garanti verir ki ben de ona Cennet’e gireceğine garanti vereyim.» (K.Et-Tac, 5/183.)
    Rabbimiz de Firdevs Cennetine varis olacak gerçek mümin kullarını vasf ederken onların zinadan korunan kullar olduğunu bildirmektedir.
    Yüce Rabbimden cümlemize zinadan ve zinaya gö¬türücü yollardan korunma şuuru diler, ve bir ha¬dis-i şerif ile bitiririm.
    «Aman zina yapmayınız. Zira yaparsanız sizin ni¬kâhlı kadınlarınızdan, kadınlarınızın da sizden alacağı cinsî haz körelir. Aman namuslu’ olunuz ki kadınlarınız da namuslu olsunlar. Zira falan oğullarının erkekleri zina edince ka¬dınları da fahişe oldular.» (Hafâ, Hn. 1738.)

  15. Rabia dedi ki:

    Selam un aleykum herkese hayırlı günler ayeti kursi herkes in okumasını tasfiye ederim

  16. Bediüzzaman Said Nursi dedi ki:

    Ey nefsim! Madem öyledir, sen dahi kalbim gibi ağla ve bağır ve de ki: “Fâniyim, fâni olanı istemem. Âcizim, âciz olanı istemem. Ruhumu Rahman’a teslim eyledim, gayr istemem. İsterim, fakat bir yâr-ı bâki isterim. Zerreyim, fakat bir Şems-i Sermed isterim. Hiç-ender-hiçim, fakat bu mevcudatı birden isterim.”
    Sözler – 474

  17. hüma dedi ki:

    slm

  18. hiranur dedi ki:

    Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
    Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. O hayydır, kayyûmdur.
    Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama.
    Göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur.
    O’nun izni olmadan katında kim şefaat edebilir?
    O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (Hiçbir şey O’na gizli kalmaz.)
    O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar,
    O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler.
    O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez.
    O, yücedir, büyüktür.

  19. Resul dedi ki:

    Allah razı olsun

  20. seher dedi ki:

    Ben aciz bil kulum. .39 yaşındayım. .Bugüne kadar hiç bir ibadetimi tam olarak yapamıyorum sıkintilarim çok fazla ama bir türlü yinede yapamıyorum. .dualarinizi bekliyorum. .çok isterim ibadet yapmak. .ama yenemiyorim kendimi. .

  21. saliha dedi ki:

    Kucuk yegenim cok korkuyor, korkudan yatamiyor sizden dua istiyorum. Allah rizasi icin

  22. Nur dedi ki:

    Ya benim genellikle gorunmeyen varlik ve gelen seslerden cok korkarim ve bana Ayetel Kursi tavsiye ettiler. Allah razi olsun 🙂

  23. yıldıray dedi ki:

    Allah sizden razı olsun sizin sayenizde ayet el müziği eksiksiz ezberledim. Böyle güzel siteler beni sevindiriyor.

  24. yeşim dedi ki:

    Bu mübarek gecede allahımın selamı üzerine alınlara olsun .Günahlarımızın affı için nasıl dualar edelim paylaşırsanız sevinirim .

    • kamil dedi ki:

      Dualar ile ilgili olarak bu sitedeki içeriğin tümünü okumanızı tavsiye ederim.
      Dua Hakkında Kur-anı Kerim’deki Ayeti Kerimeler ve Hadisi Şerifler İle Dua’nın Kur’ân’daki Anlamı, Dua Anlamına Gelen Kur’ân Kavramları ve Duanın Özellikleri

    • HATİCE dedi ki:

      Merhaba Yeşim, Benim annemde menzile gitmişti tövbe etmek için ve şöyle ; Yalnız sen tek bir odada olacaksın kimse ne seninle nede sen kimseyle konuşacaksın ve günde 100 defa estağfurullah 100 defa subhannallah 50 defa nas süresi bunu her gün okuman lazım tamamı ve gece ve sabaha kadar namaz kılacaksın Yeşim, inşallah tüm insanlar senin gibi olsa Allah tövbeni kabul etsin. 🙂

    • kamil dedi ki:

      Yeşim Hanıma cevaben;
      KAZA ;BİR FARZI VAKTİ ÇIKTIKTAN SONRA YAPMAKTIR.
      VE YÂ VAKTİ ÇIKTIKTAN SONRA NAMAZI KILMAKTIR.

      1- Kaç yaşımıza kadar yaşayacağımızı ancak Allah Teala Hazretleri bilir bizler bilemeyiz.
      2- Şimdi yapmanız gereken bugünden itibaren tövbe istiğfar edip asla namazları kazaya bırakmamalıyız.
      3- Namazlarımızı kılarken tabi ki bilinçli kılmalıyız. Allah Teala kabul eder mi diye düşünmemeli ve kabulü içinde dua etmeliyiz.
      4- Kaza namazını kılmakta ibadettir. Kaza namazlarınızı sabah güneş doğarken, öğle vakti yaklaştığında ve akşam vakti yaklaştığında kaza namazı kılınmaz diğer zamanlarda kaza namazı kılınabilir.
      5- Tabi ki bir seferde namazları kılmak zor ve yorucu olur.
      6- Tavsiyem: Kaza namazlarınızı; farz ibadetlerinden sonra, aile ve çocuklarınıza karşı sorumluluklarınızı yerine getirdikten sonra kerahet vakitleri hariç her zaman kılabilirsiniz.
      7- Vakit Namazlarımızı kıldıktan sonra namazların arkasına yani sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğma anına kadar veya sabah namazından önce kılabildiğimiz kadar kıla biliriz. Kerahet vakitlerine dikkat etmeliyiz. Böylece öğle namazının arkasına ikindi namazının arkasına (kerahet vaktine dikkat ederek) Akşam namazının arkasına ve yatsıdan sonra sabah vaktine kadar ne zaman müsait olursanız günlük bir düzen içinde kılmanızı tavsiye ederiz. Siz kaza namazlarınızı kılmaya niyet etmişsiniz tövbe istiğfar eder ve kazalarınıza da devam ederseniz ömrünüz yetmese bile bu iyi niyetinizden dolayı Allah Teala af edicidir af etmesini sever sizleri af edebilir. Bizler bir günah işlediğimiz de o günahtan pişman olursak tövbe de edersek bağışlanabiliriz.
      8- En güzel namaz zamanında kılınan namazdır. Zamanında kılınmayan namaz kazaya kalan namazdır.
      9- Namaz borcu kılmadan ödenmez. Namaz Müslümanlara farzı ayındır. (Farzı ayın demek bizzat kişinin kendisi yapması gerekendir) Namaz vakitlenmiştir. Vakit de namazın farzlarındandır. Kazaya kalan namazlar için tövbe etmelidir. Allah katında en sevilmiş amel zamanında kılınmış namazdır. Vaktinde kılınmayan namaz kazaya kalmıştır.
      10- İslam da kalmış (başka bir dine mensup olmamış) akıl baliğ olmuş herkese namaz farzdır. Bu nedenle kazalarını yapması gerekmektedir. Evlatlarınıza da namazlarını kılmaları için gayret göstermeliyiz. Çocuklarımıza islamiyeti ve namazı öğretmezsek sorumluyuz bizi ahret hayatında şikâyet ederler.
      11- Kaza namazları: 3 vakitte kılınmaz
      1- Güneş doğarken 45-50 dk sonraya kadar. Sabah namazından sonra ve önce namaz kılınabilir. Güneş doğduktan sonra zeval vaktine kadar da kılınır.
      2 – Zeval vakti Güneş tam tepeye çıktığında da namaz kılınmaz yani (öğle namazına 45-50 dk öncesinde) Öğle namazından sonra kılınır.
      3-Akşama doğru güneş sararınca namaz kılınmaz. (Akşam ezanından 45-50 dk öncesi) Diğer zamanlarda her zaman kılabiliriz.
      Ahiretteki, azabla ilgili Allah tealâ şöyle buyuruyor:
      “Mucrimlere soracaklar ki, sizi cehenneme koyan şey nedir? “Namaz kılanlardan değil idik” diyecekler.” (Muddesir, 43),

      “Namaz kılıp da namazlarından gafil olanlara azap vardır.” (Mâûn, 4),

      “Onlardan sonra Öyle bir nesil geldi ki, Namazı kılmadılar ve şehvetlerine uydular.”, “Onlar yakında gayya kuyusuna gireceklerdir.” (Meryem, 59)

  25. tolgagūl dedi ki:

    Allah razı olsun

  26. Veysi dedi ki:

    Gercekten Allah Şükürler Olsun Ayetel Kursi Okudumda Cok Rahatlaniyorum Allah Herkese Nasip Etsin Bir Amcam Oglu Var cok Hasta kim Dua Ederse Allah Ondan Razı olsun ismi Faruk

    • semra dedi ki:

      Allah sifasinida verir isallah

    • oytun sarı kamiş dedi ki:

      Allah razıolsun
      çok guzel hocanin seside

    • Gokmen dedi ki:

      Bu siteye faiz reklamları yakışıyor mu?

      • Hasan dedi ki:

        Reklamlar normalde sayfa içeriğine göre Google tarafından otomatik olarak gösterilmektedir. Ayrıca sizin dolaştığınız sitelerde baz alınabiliyor. Yani birkaç bankanın sitesine girip ardından bu siteye girmeniz durumunda size banka reklamları gösterilebilir. Uygunsuz gördüğümüz reklamları biz elimizden geldiği kadar engellemeye çalışıyoruz. Size görünen reklam bize görünmeyebiliyor. Sürekli bir reklam değişimi söz konusu bu nedenle takip ve tespit etmekte zorlaşıyor. Bu konuda bize anlayış gösterebileceğinizi umut ediyoruz.

      • Ahmet dedi ki:

        Kardeşim web sitelerinde çoğu reklam bundan önceki en yoğun ne arama yaptiysan cihazda onun reklamını gösterir . Mesela ben bu aralar PC araştırıyorum PC reklamları var

      • Çağlayan dedi ki:

        Yani başkasında kusur ararken aslında kusur kendimizde olabiliyormuş .kendin bankaları gezmişsin yani

    • Gizem dedi ki:

      Allah şifa versin.

  27. didem dedi ki:

    Çok güzel

  28. zeynep dedi ki:

    Allah’ın gücü okadar büyükki o ne isterse olur,
    Yagmuru yagdiranda o dur güneşin dogmasini saglayanda o ve bizler bazen okadar körüz ki bu gücü görmüyoruz. Kimi zaman pes bile ediyoruz halbuki yapmamiz gereken tek şey ellerimizi açıp dua etmek. Gözümüzün açıldigini saniyoruz halbuki git gide körleşiyoruz sadece gözlerimiz degil kalbimizde.

  29. sercan dedi ki:

    ben yıllardır ne bir namaz nede bir sure okuyordum ve dün işyerinde işim bittikten sonra bir köşeye cekilip oturdum yanımda takvım vardı bende merak edip sayfalarindaki Peygamber efendimiz(s.a.v) nin ve Allah Teala nın buyurduklarını okumaya başladım okurken aglayarak okudum cunku duygulandım ve kendım ıcın bir karar kıldım ben namaz kılacagım surelerı ezberleyıp günümde bolca okuyacagım dıye ve bu gece surelerden ve namazdan basladım Allah ım yardımcım ve yardımcınız olsun İnşallah

  30. Fatos dedi ki:

    Allah cumlemizden razi olsun

  31. burcu gok dedi ki:

    Huzur dolu rabbimizin herseyi❤

  32. murat dedi ki:

    arkadaşlar benim annemin beyninde kitle varmış ameliyatolucak beyninden arkadaşımın annesi ameliyat belki başarılı olur ama yaşama şansı az diyo ama ben inanmak istemiyom sonuçta doktor değil doktorlar büyük ihtimal başarılı olur diyo ama emin olamıyom o yüzden burdayım lütfen dualarınızı esirgemeyin ;( ağlamaktan kör olucam diye korkuyom bi fayda etmiyor kendimide tutamıyom off ;( belki benim ettiyim dualar kabul olmaz diye yazıyım dedim 🙁 bu arada yaşım 15 ;(

    • kamil dedi ki:

      Vade yettiğinde sevdiklerimizi ve sevdiklerimizi kayıp ederiz. Onlar için Allah Teâlâ’dan yardım isteriz. Her canlının ve herşeyin bir ömürü vardır. Ecel gelmeden kimse bu dünyadan ahiret hayatına geçemez. Yani hastalıktan kimse ölmez mutlaka bu dünyada ki ömrü bitterse o zaman ancak ölüm gelir. Ameliyat edilirken ölen müslüman şehit sevabı alır. Ölmezse, ameliyat yüzünden günahları affolur. Ayağa bir diken batması bile günahlara kefaret olur. Mümin ameliyata yatarken tevbe istigfar etmeli, (Bu hastalıktan kurtulursam, ibadetlerimi daha kolay yaparım, dinime daha çok hizmet ederim, insanlara daha çok faydalı olurum) gibi niyet ederse, niyeti kadar çok sevap kazanır. Ameliyat masasından kalkamazsa, tevbe de ettiği için günahları da affedilmiş bir şehit olarak vefat eder. Kul hakları da ahirette helalleştirilip, hiç günahı kalmadan Cennete gider. Onun için mü’minin hastalığı da; ameliyatı da, yaşaması da, ölmesi de güzeldir.

      Sayılı günler, muayyen sıkıntılar bir gün geçecek ve hiç bitmeyen bir gün gelecektir. Ebedi saadet için her türlü sıkıntıya katlanmak, her türlü çileyi nimet bilmek gerekir.
      Bu dünya imtihan yeridir bizler varlıkla yokluk hastalıkla ve zorluklar ile imtihandayız. Sabır ile dua ile ibadet ile dünya imtihanını kazanmalıyız.
      Allah Teâlâ Hazretleri Dualarinizi kabul etsin ömrümüz hayırlı olsun akibetimiz hayırlı olsun Allah Teâlâ Cümlemize ve annenize dua bekleyen cümle ümmeti Muhammed’e sağlık sıhat ve afiyet versin. AMİN

      • eyüp dedi ki:

        Allah razi olsun cok guzel.anlattin

      • yeşim dedi ki:

        sevgili kardeş .yorumunu okudum ameliyatta ölen şehit olur diyorsun ..sorumu mazur gör ama bu bilgiden nasıl eminsin herhangi bir hadis yada kuranda bildirilen bir bilgi var mı ? tşk ederim şimdiden cevabın için

      • kamil dedi ki:

        Sayın Yeşim Kardeşim,
        Bu yazmış olduğum yorumu birkaç defa okursan cevabını içinde bula birisin. Böyle bir soru sorduğun içinde ayriyeten size teşekkür ederim. Bundan sonraki yorumlarımda ve yazılarımda daha dikkatli ve kaynaklı yazmaya çalışırım. Sorunuzun cevaplarını da aşağı da bilgim dahilinde vermeye çalışacağım. Eğer bu cevap yetersiz gelirse ve anlamazsanız sizin için daha teferruatlı bir şekilde şehitler hususunda araştırarak cevap yazabilirim.

        Ameliyat edilirken ölen Müslüman şehit sevabı alır. (Diye başladığım yazının açıklamasını aşağıda tarif etmekteyim.)Mümin ameliyata yatarken tövbe istiğfar etmeli, (Bu hastalıktan kurtulursam, ibadetlerimi daha kolay yaparım, dinime daha çok hizmet ederim, insanlara daha çok faydalı olurum) gibi niyet ederse, niyeti kadar çok sevap kazanır. Ameliyat masasından kalkamazsa, tevbe de ettiği için günahları da affedilmiş bir şehit olarak vefat eder.( Tabi ki Allah Teâlâ bilir)
        Diye yazılan bu cümleleri ve yukarıdaki yazıyı okuduğunuz da mü’min olan birinden ve Allah Tealanın rızasına uygun bir şekilde yaşayanlardan bahsedilmektedir. İsyan eden bu hastalık bana neye bulaştı diyen ve inanmayan kişilerden bahsedilmemektedir. Ve yukarıdaki yazı özet olarak geçmiştir. Şehitlik mertebelerini anlatmak için bir çok kaynaklardan faydalanarak bilhassa ayeti kerime ve hadisi şerifler ile açıklamak mümkündür.
        Kısaca;
        Şehit denince ilk akla gelen, savaşta düşmanla çarpışırken ölen mü’mindir. Gerçek anlamda şehitlik makamı budur. Bundan başka manevî ve uhrevî olarak şehit sayılan kimseler de vardır.
        Sehl bin Huneyf (ra) anlatıyor;
        “Samimi olarak Allah’tan şehitlik dileyen kimse yatağında da ölse Allah (cc) onu şehitlerin mertebesine ulaştırır.” Yani; “Şehit olmayı Yüce Allah’tan samimi olarak dileyen kimseyi, Allah Teâlâ, rahat yatağında vefat etse bile, şehitlerin derecesine eriştirir.” (Müslim, İmâre, 156, 157; Ebû Davud, İstigfâr, 26; Neseî, Cihâd, 36; ibn Mâce, Cihâd, 15).
        İbn-i Mesud (ra) rivayet ediyor;
        “Allah’ın öyle kulları vardır ki, onları öldürülmekten korur, güzel ameller içerisinde ömürlerini uzatır. Rızıklarını güzelce verir. Onları afiyetle yaşatır, ruhlarını yataklarında huzur içerisinde aldığı halde onlara şehitlik makamını verir.” (Taberanî)
        Ali (ra) rivayet ediyor;
        “Boğularak ölen şehittir. Yanarak ölen şehittir. Gurbette ölen şehittir. Yılan ve benzeri haşeratın ısırmasından dolayı ölen şehittir. Karın sancısından dolayı ölen şehittir. Çöken evin altında kalan şehittir. Damdan düşüp ayağı veya boynu kırılarak ölen şehittir. Üzerine taş yuvarlanarak ölen şehittir. Meşrû ölçüde kocasını kıskanan kadın Allah (cc) yolunda cihad eden gibidir. Ona bir şehit mükâfatı vardır. Malı uğrunda öldürülen şehittir. Canı uğrunda öldürülen şehittir. Din kardeşini savunurken ölen şehittir. Komşusu uğrunda öldürülen şehittir. İyiliği emredip kötülüğü sakındırırken ölen şehittir. (İbn-i Asâkir)
        Dünya itibariyle şehid sayılmayan, yani, yıkanıp kefenlenmiş olarak gömülen, fakat âhirette şehid muamelesi gören kimselere şehîd-i uhrevî denir.
        *Suda boğulanlar.
        * Ateşte yananlar. (İbnu Mace, Cihad, 17)
        * Enkaz altında kalanlar.
        * Veba gibi bulaşıcı bir hastalıktan ölenler.
        * Sıtma gibi ateşli hastalıktan ölenler.
        * İlim yolunda ölenler.
        * Ciğer hastalıklarından ölenler.
        * Doğum sırasında veya lohusa iken ölen kadınlar.
        * Baş ağrısından ölenler.
        * Karın ağrısından ölenler.
        * Ailesinin nafakasını helâlinden kazanmak için çalışırken iş kazasından ölenler.
        * Cuma gecesi ölenler.
        * Gurbet ilde vefat edenler.
        * Akrep, yılan sokması gibi sebeblerle vefat edenler…
        (Savaş dışındaki şehîdler hakkında hadisler için bakınız: Buhârî, Ezan, 32, Cihâd, 30; Müslim, İmâre, 164; Tirmizî, Cenâiz, 65, Fedâilu’l-Cihâd, 14; Ahmed b. Hanbel, I/22, 23, II/323, 325).

      • yeşim dedi ki:

        Kamil kardeş cevabın için tşkler .Sizler sayesinde bilmediklerimizi öğreniyoruz bu yüzden allah razı olsun sizlerden ve bilginize dayanarak faydalanacağımı da umarak size sorum olacak tekrar .Ben zaman zaman namazımı kılar sürekli devam ettiremezdim ama içimde sürekli beni rahatsız eden bir duygu taşıdım ve bundan 15 gün önce yaşımı hesap ederek dedim yeşim kendine gel varsayalım ortalama 60 yaşına kadar yaşasan fazla zamanın kalmadı namazına başla diyerek yaklaşık 15 gündür aksatmadan vaktinde namazlarımı kılmaya çalıştım allahım kabul eder inşallah .sizden bilginize dayanarak öğrenmek istediğim şu , yaşım 47 kaza namazlarımın hesabını yaptım 25 senelik borcum var ve kendimce dedim ki her yatsı namazımın arkasına bir aylık yani her gece 1 aylık sadece sabah namazımın kazasını yapsam dedim 12 gecede 1 sene yapıyor ve 10 ayda 25 senelik sadece sabah namazımın kazası bitmiş olacaktı ve ondan sonra öğle namazımın kazalarına gececektim fakat 2 gece de 2 ayımı tamamladım fakat yatsıdan sonra 30 rekat kılmak yordu .Sizden eğer bu konuda bilginiz varsa en kısa süre zarfında kazalarımı kolay bir şekilde nasıl öderim .Ömrümde ilk kez bu kadar namazıma sıkı bir şekilde bağlandım ve kopmak istemiyorum allahım nice benim gibi olupta namazdan uzaklaşanlara secdeye kapanmayı nasip etsin .Dünyayı er geç terk edeceğiz ve toprağın altında allahtan başka yardım edenimiz olmayacak buda nerden geçecek tabiki namaz ve iyi bir müslüman olma yolundan .size şimdiden tşk ediyorum inşallah içimi rahatlatacak bir cevap alırım sizden

      • Abdurrahman dedi ki:

        Selamun aleykum kardes guzel cevaplar veriyorsun bir sey paylasmak istiyorum seninle ben iki haftadir namaz kiliyorum zikir getirmeye basladim vaktim oldukca allah icin bir seyler yapmaya basladim hal boyle olunca benim sevgilim var sevgilimin olmasi gunah biliyorumm bu konuda cok caresizim ne yapacagimi bilmiyorumm.ona da tavsiye edecegim mesela bugun dedim ki yurta kaliyor iki tane abi yurtta farr var onu cikarmaya calisiyorlar dedim onlarin yaninda durma odana gec namagrem dedjm niye dedi acikladim tartistik ne yapacagim ben bilmiyorum aslinda bellide iste.

    • Selinşah dedi ki:

      Benim anneciğim iki sene önce kalp krizi sonucu beyninde hipoksi oldu hiççç kolay olmayan günler yaşadık bize bir şoktu ama ben Rabbime hep dua ettim hayatta olsun die şuan mideden besleniyor çok zor yürüyor çok az sesi çıkıyor ama onu öpüp koklayabiliyorum şükürler olsun kötü gününü göstermesin Allahım diyiceğim şu kardeşim çok dua et Rabbinden hep hayırlısını iste anne en değerli varlığımız şifasını versin anneciğinin ben inanıyorum annen çok iyi olucak duada edicem zaten hep ediyorum bütün hastalara çünkü yaşadım ve yaşıyorum kolay deil Rabbim sevdiklerimizi hep korusun.

    • Ayse dedi ki:

      Bende de beyin tumorunden ameliyat oldum sadece yüzümün sağ tarafı felçli kaldı korkma annene bişey olmayacak benimde iki oğlum var seni snliyabiliyorum allaha Sığın dua et kurtulacak inşallah şimdiden acil şifalar dilerim.

    • Barış dedi ki:

      Annelerimiz kutsaldır ailelerimiz kutsaldır, ALLAH onları başımızdan eksik etmesin, onlardan razı olsun ki bizleri bu kadar güzel yetiştirdiler sevgilerini eksik etmediler. Her gün yatıp kalkıp şükredelim bunun için, ALLAH’ım annenize babanıza kardeşinize eşinize dostunuza sevdiklerinize uzun,güzel ve hayırlı ömürler versin. Murat kardeşim Allah annene acil şifalar versin, sen dua et gerisini yaradana bırak dualarım sizinle. Aynı şekilde Rabb’im Ayşe hanıma ve Selinşah hanımın annesine de şifalar versin , geçmiş olsun..

    • Yurttaş dedi ki:

      RAHMAN VE RAHİM OLAN YÜCE ALLAH IM ŞAFİ İSMİNİN TECELLİSİYLE TÜM HASTALARA ŞİFA VERSİN DİLERİM. KARDEŞLİK BARIŞ YARDIMLAŞMA HUZUR ADALET İçİNDE YAŞAMAYI NASİP ETSİN VE HAKSIZ YERE MAHKUM EDİLEN MAHKUMLARA YARDIM ETSİN HER TÜRLÜ BELADAN ŞERDEN KöTÜLÜKTEN HEPİMİZİ KORUSUN YÜCE ALLAH CELLE CELALÜHDAN DİLERİM. ES SELAMÜN ALEYKÜM VE RAHMETULLAHİ VE BERAKETÜHÜ.

    • dilos dedi ki:

      ALLAH yardimciniz olsn INSALLAH iiyi gecmistr annenizin amaliyati

  33. MERYEM dedi ki:

    Teşekkürler hocam. Yaradı işime sevgiler.

  34. Dilim dedi ki:

    Allah razi olsun okuyani ağzine sağlik çok ama çok güzel defalarca dinledim Allah’tan ne dilediyse versin 💜💜💜💜💜💜

  35. ali kaplan dedi ki:

    Ben nacizen bur kulum allah beni affetsin cunku ne namza kiliyorum nede ibadet yapabiliyorum çünkü dunya mesgalisinden sikintisindan kendimi veremeyorum insanlar iki yuzlu olnus cikar menfaat dunyasi olmus ne yana donuyorsam hep sikinti ve üzüntüyle karsi karsiya kalıyorum ve bir turlu manevj huzuru bilmiyorum ve islam konusundan cok bilgisizim ama hayatin vermis olduğu sikintilardan geçim derdine dusmekten kendimi bir turlu toparlayip kendimi veremiyorum cok istiyorum ama o maneviyata bir türlü ulasamiyorum nasil bir yol haritası izlemem gerekiyor bana nasil yardimci olabilirsiniz

    • Mehmet dedi ki:

      Kardeş ben eski bir iddaa bağımlısı olarak tek çare kur’an i buldum. Kuran oku. Kendine bir hedef koy. Ne bileyim. Mesala yasin’nin ilk sayfasını ezberleyecegim de kendine. Türkçe yazılımın dan da ezberleyebilirsin. Bakara suresinden ayetler ezberle oku. Ve kendini akşam televizyondan ayikla. Çokça dua et. Ne demiş yaradan. Bu yükleri size doğmadan önce yükleme dik ve siz öldükten sonra da sizinle olmayacak.

    • Faruk dedi ki:

      Gücün yetiği kadar namaz
      Namaz insana huzur verir gerçekten.
      Dünyanın hep olacaktır elbet bizim için bir İmtihandır?

    • Ash dedi ki:

      Kalpten Allah’a doğru yola girmeyi ve o yolda ilerlemeyi Allah’a yakin olmayi nasip etmesi için dua edersen Allah sana inşaallah nasip edecektir. Rabbim yar ve yardımcın olsun

    • alacask dedi ki:

      bu içine sıkıntı olduysa rahmete yakınsındır korkma. şimdi hemen temiz bir abdest al. sonra kıbleyi bul. kıble uydu alıcılarının ayarı gibidir net çeker insan o ayarda. sonra bir tekbir getir alem duysun. melekler ardın sıra namaza dursun. yavaş yavaş 2 rekat namaz kıl. ve unutma kuranda en güzel ayetlerden biridir. ” rabbin seni terk etmedi” rabbin seni terk etmedi. seninle birlikte.

    • Uğur dedi ki:

      Yasin veya vakıa suresini Türkçesini oku faydası olur kardeşim ama yavaş anlaya anlaya bir kaç kez oku. Bide kolaylaştır zorlaştırma kendine namazı farzından kıl mesela yoğunsan öğle ile ikindiyi (ikindiden hemen önce) akşamla yatsıyı (yatsıdan Hemen önce ) birleştir her hocanın dediğine kulak asma araştır sana ne doğru geliyorsa rabbine en kolay Nasıl yakarabiliyorsan onu yap az olsun canını sıkma böyle başla kardeşim rabbim bizleri bağışlasın bu dediklerimi yap bak eğer yaptığın ibadet ten keyif almaz isen öyle konuş az ama samimi temiz olanı yap Allah seni korusun Hidayet versin seni inşallah cennetlerine katsın ne istersen ondan iste malıda Hidayetide o sana sonsuz hazinesinden işallah verir

  36. gul dedi ki:

    Gerçekten defalarca bıkmadan dinledim hocamızın ağzına sağlık çok güzel okudu

  37. Veysel dedi ki:

    Yazılımında eksik var galiba. Ezberlemeye çalışıyorum. Okunuşunda Vela yeuduhu hifzuhuma iki kere geçiyor ama yazılışında bir kere. Bilmediğim için soruyorum yanlış anlamayın. Allah razı olsun

  38. İsimsiz dedi ki:

    Teşekkürler dua için

  39. Muhsin dedi ki:

    Kenzül arş duasını okumanız dileklerimle

  40. Rabiaçelik dedi ki:

    Yaa çok güzel yaaa keşke drama hocam olsa ne güzel şeyler öğretirdi.

  41. kürşat dedi ki:

    işime yaradı sağolun.

  42. memet dedi ki:

    hocamın agzına sağlık ses cok güzel

  43. memet dedi ki:

    çok tşk ederim;

  44. ugur dedi ki:

    Allah razi olsun

  45. Onur dedi ki:

    Selamun aleyküm

    Bu paylaşımı yapan kıymetli arkadaşıma çok teşekkür ederim. Ben bu duayı öğrenmeye çalışan biriyim sayenizde faydasını görüyorum bu dua ki gerçekten mana yüklü ve ilim için sesleniş olarak yakınlaşma hususunda gerçek bir anahtardır faziletleri her ALLAH kelamında olduğu gibi hesaplanamaz hadisler ayet hakkındaki derinlikleri inanan için faydalarını belirtmektedir süphesiz sabırlı ve teslimiyet halinde her duayı okumalıyız sizler kadar bilgim ve sizler kadar çok dua bilmememe rağmen sizlere bu konuşmayı yapmam hadsizlik görülmesin lütfen ben içimden geldiği gibi yazıyorum okurken anlam bilmek önemlidir anlam bilmeyen ilk sınıftaysa anlam bilen ikinci sınıftadır böyle değerlendirmek gerekir ilimde böyledir takvada şükürler olsun veren yüceler yücesi yoktan var eden rabbimize ve onun kutlu peygamberine SELAM olsun hz Muhammed e SELAM olsun hz İbrahim e SELAM olsun gelmiş geçmiş tüm peygamberlere Cebrail e Azrail e Mikail e İsrafil e arşı taşıyan tüm meleklere üzerimizde gözeten koruyan mizan tutan Melek’lere Selam olsun efendimizin yoldaşlarına Selam olsun Şehidlere Selam olsun evliyalara Selam olsun iyilere Selam olsun ALLAH için nefsiyle her ne olursa olsun şeytanla onun yol arkadaşlarıyla mücadele eden kardeşlerimize onların sonunda başaracaklarına eminim ALLAH c c Selamı üzerinize olsun, dönüş ancak ALLAH a dır.

  46. Fatih dedi ki:

    Okuyan hocanın ağzına sağlık çook güzel

  47. Efe dedi ki:

    Çok teşekkür ederim Allah razı olsun

  48. Fezayim dedi ki:

    çok güzel yapan kardeşlerimizin eline sağlık ses çok güzel

  49. YURTTAŞ dedi ki:

    ES SELAMÜN ALEYKÜM VE RAHMETULLAHİ VE BERAKETÜHÜ HAYIRLI GÜNLER çALIŞMALAR YÜCE ALLAH DAN DİLERİM. DUA NAMAZ öZELLİKLE SECDE ANINDA BOLCA DUA EDELİM KIYMETLİ KARDEŞLERİM.

  50. özgün dedi ki:

    Sayin admin arkadasim ayetel kursiyi okurken mobilde…

    • Hasan dedi ki:

      E-posta adresinize gerekli açıklama ve çözüm önerisi gönderildi ancak e-posta size ulaşmadı olarak görünüyor. Adresinizi yanlış yazmış olabilirsiniz.

      • maneviyat dedi ki:

        Allah babanıza acil şifa ve sağlık versin.inşallah Allah dualarımı kabul eder.

Bir Yorum Bırak

Mobil Sürüme Geç